Markalar, Bulunur Oldukları Kadar Büyürler

Bir markayı büyütmenin yolu, onun satın alınmasını kolaylaştırmaktır. Byron Sharp, bir markayı büyütmenin ancak onun bilinirliğini ve bulunurluğunu artırmakla mümkün olduğunu söyler. Bilinirlik, markanın ihtiyaç duyulduğu zaman insanların akıllarına gelmesi demektir. Bir markanın insanların hafızalarındaki çağrışımları ne kadar güçlüyse, satın alma anında insanların aklına gelmesinin ihtimali de o kadar yüksektir.

Markanın bulunurluğu ise satış kanallarında (online dahil) gösterdiği varlıktır. Bir marka, ne kadar iyi bir ürüne ve uygun bir fiyata sahip olursa olsun, ne kadar bilinir ve iyi bir algı oluşturmuş olursa olsun, insanların o markayı satın almaları ancak alışveriş sırasında markanın karşılarına çıkmasıyla mümkün olur. Alışveriş sırasında markaya ulaşamazlarsa, rakip markayı satın alırlar.

Bulunurluk, markanın büyümesinin ön koşuludur. Satış noktalarında bulunur olan markalar, kendilerinden daha iyi ürüne sahip, daha etkili reklam yapan, daha iyi bir algıya sahip markalardan bile daha hızlı büyürler.

pntr

Bir marka yaygın olarak bulunur olduğu zaman, sadece kendi sadık müşterilerine değil, dağıtımı zayıf başka markaların “sadık” müşterilerine de satış yapma imkanı bulur. Büyük markaların hepsinin daha fazla insana daha çok satmasının nedeni, pazardaki güçlü bulunurluklarıdır. Marka satış kanallarında mevcudiyetini artırdıkça, rakip markaları satın alma eğilimi olan tüketicileri de kendine çeker.

Eskiden üretmek o kadar değerli ve rekabet o kadar azdı ki üretici firmalar, satış noktalarına her dediklerini yaptırırlardı. Ama bugünün bolluk ve sert rekabet ortamında güç dengeleri değişti. Artık güç, dağıtım kanallarının elinde. Üretici şirketler, dağıtım kanallarında istedikleri yaygınlığa ulaşmak ve ulaştıkları yerde ürünlerini iyi sergiletmek için satış kanallarına hem büyük paralar ödemek ve hem de buralara ek insan gücü tahsis etmek zorundalar.

Bugün bir markanın satış noktalarında istenen düzeyde bulunur olması, bu noktalarda en iyi şekilde sergilenmesi; son derece karmaşık, çok değişkenli bir sistem kurmayı ve bu sistemi yönetecek bilgi birikimini gerekli kılıyor.

Yaşadığımız dönemde markaların kaderini belirleyen, doğru zamanda, doğru yerde, doğru şekilde bulunabilir olmaktır. Bir marka yaratmak için, iyi ürün, doğru fiyat ve etkili reklam gerekir ama bütün bunları eksiksiz yapmak bile bir markanın yaşaması için yeterli değildir.

Markaların hayatta kalması ve büyümesi,  satış kanallarındaki (online dahil) mevcudiyetine bağlıdır. Markanın başarılı olması için, yaygın olarak  insanların karşısında hazır bulunması ve satın alınmasının önündeki bütün engellerin kalkması gerekir.

Yorumlar

  1. Hocam böyle güzel bir blog hazırlayıp bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim. Benim birkaç sorum olacaktı makale ile ilgili.

    E-ticaret markalarını düşündüğümüzde “satış noktaları ve pek çok noktada bulunabilirlik” mevzusunu nasıl yorumlamalıyız?
    Google aramalarında ilk sıralarda yer almak, birçok sosyal mecrada etkin olmak olarak mı?
    İnsanların 7/24 ceplerinden ve bilgisayarlarından onlara ulaşabiliyor olması ulaşılabilirlik açısından onları en avantajlı konuma mı itiyor? (Özellikle de satın alma kararı ile ürünün ya da hizmetin eline geçme süresinin çok önemli faktör olmadığı sektörlerde. Misal: mobilya)

    Markanın fiziksel bulunurluluğu zihinsel bulunurluluğuna pozitif etki ediyorsa, e-ticaret siteleri zihinsel bulunurluğunu nasıl hangi yollarla artırabilir?
    Teşekkür ederim….

    1. E ticaret sitelerinin bulunurluğunu artırmak için senin de dediğin gibi, arama motorlarında üst sıralarda yer almak lazım.

  2. Temel Bey merhaba,

    Paylaşımınız için teşekküler, gayet özetleyici bir yazı olmuş…
    Bununla birlikte, aynı konuyu hizmet sektöründe faaliyet gösteren bir firma açısından nasıl değerlendirebiliriz?

    Sevgiler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir